Kahve Bahane 24. bölümde konuğum Yücel Arzen’di.
“Batıda bilgi doğuda bilge vardı” sözünü anahtar olarak kullanırken “doğunun da batının da rabbi Allah’tır” sözüne ulaştık.
“Kuranı seslerinizle güzelleştirin”den yola çıktığımızda güzel netameli bir kavramdır cümlesi gelip gündeme düştü. Güçlünün, gücün yönelttiği bir irade var burada. İlk ezan, ilk çağrı neden Bilal’e verildi? Sesinin güzelliğinden öte bir cevabı var Arzen’in. Aramızda hiç konuşmamış, sesi işitilmemiş, bana bir şey getir diyememiş, Hazreti Ebubekirin kölelikten kurtarmasıyla özgürleşen Hazreti Bilal’in özgürlüğünün sesi olarak ödüllendirilmiştir. Çık ya Bilal ezanı oku denilmiştir.
Çağdaş Türk şiirinin öncüleri iyi şiir söylemişler. Yahya Kemal, Mehmet Akif, Atilla İlhan, Necip Fazıl, Sezai Karakoç, Arif Damar gibi. Ses ve sesler dünyasından kendime bir nasip açmış durumdayım. Meşguliyetim budur. Zaman oluyor kendimi hırpalıyorum, zaman oluyor mutlu oluyorum. Kendi sınavımın farkındayım. Nasıl yaşayacağız sorusunun cevabını Necip Fazıl Üstadın “utansın” şiiri cevap veriyor.
Seza i Karakoç’un yaşadığı hayat kendimizi sorgulamamızı gerektiriyor. Geride ne varsa bırak utansın. Kendi hayatımıza bakıp utanalım. Dede Efendi gibi, Itri gibi kalmanızı diliyorum. Gevherinin yazdığı kimseler bilmez anlamlıdır lakin Leyla ile mecnunu yeterince anlayabilseydik farklı hisseder, yaşardık. 12.yyılda yaşayan Gevheri’yi, Yunus’ları doğru anlamak icap ediyor. Neyzen Tevfik’in, şairin, müzisyenin sınavı daha zordur. Hazreti İbrahim’in ateşe atılmasını doğru anlamalıyız. Büyük şairlerin şiirleri de büyüktür ve bir tek şey anlatmaz çok şey anlatır büyük şiirler. Tıpkı ayetlerin çok şey anlattığı gibidir. “Sakarya Türküsü” bize bir şey değil çok şey anlatır.
“İnsan, mücadelesinin memuru olmalı” dedi Yücel Arzen. Bu besteyi-güfteyi yaparken hava su nasıldının ötesinde bir zuhurata yol bizi götürüyor. Gönüllere dokunmaya devam edeceğiz. Dinleyenler söyleyenlerden ariftir vesselam.
Selam ve muhabbetlerimle
https://www.diyanet.tv/canli-izle
https://www.recepgarip.com