EYLÜL
Bu ağustos üşütüyor sen olmayınca
Sen olmayınca gecenin, ateşin bir anlamı yok
Gidiyorsun ya bir seda bırakmadan
Kuruyuveriyor her yanım
Göremiyorum tavus kuşlarını
Uçurtmalarım kırık
Susuzum pınar başlarında, bu senin yokluğun
Uykusuzum, bu senin yokluğun
Eylüle dayanıyor ömrüm, bu senin yokluğun
Yıldızları sayıyorum aklım karışıyor
Ateş böcekleri de neyin nesi
Üşütüyor bu ağustos beni
Yoksun ya şehir kayboluyor
Yoksun yıldızlar kayıyor
Bir alev sarısı boyuyor ağaçları
Ağaçlar Eylül
Eylül kahverengidir madem
Tek tek kayboluyor börtü böcek
Bir sis sarıyor, bulut gibi, yağmur gibi
Bir rüzgâr, bir ayaz, fırtına biraz
Yapraklar savruluyor leylek sürüleriyle
Umudum eylül kızıla kesiyor
Kıştır pencere gıcırtısı başını uzatıyor
Bir kedi en kuytu yeri arıyor
Gözlerimden geçiyor kervanlar
Dönüyorlar, dönüyorlar evlerine kumrular
Şehir sessizce bir uykuya dalıyor
Aylardan eylül, deniz yalnız kalıyor
Bir şiir, bir de resim düşüyor yere
Ellerinde toprak, ellerinde buğday
Eylül, bir adım ırmak.
20 Ağustos 2012 – Mehmet Akif – Ümraniye **“Eylül” şiirimiz, yayınlanacak olan Kurşuni Şafaklar şiir kitabımızdadır.